Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17355 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10520 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Davacı idare tarafından düzenlenen Kıymet Takdir Raporuna göre taşınmaz üzerinde kargir ev haricinde; depo ile ahırın bulunduğu ve yıpranma payı düşülerek değer biçildiği halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan bu yapıların bedelinin hesaplamaya dahil edilmemesi, 2)Dava konusu taşınmazın yüzölçümü, niteliği ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyaları da dikkate alındığında, kapitalizasyon faiz oranının % 5 kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, % 6 alınması suretiyle eksik bedel tespiti,3) Dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %50 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.