Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17300 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15775 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar geçersizdir. Şöyle ki;1)Dosyada bulunan belediye başkanlığı yazısı, bilirkişi raporları, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi için, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Taşınmazın tapu kaydında yer alan irtifak hakkı nedeniyle taşınmazda oluşacak değer kaybının hesaplamada dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedeline 24.03.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.