MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleştirilen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava ve birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, ecrimisile hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Alınan rapor zemin yönünden geçersizdir. Şöyle ki; 1) Belediye Başkanlığından gelen cevabi yazıya göre, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle arsa metrekare rayiç değeri 1.145,05-TL. olarak belirlendiği halde aynı yıl için bilirkişi kurulunca taşınmazın metrekaresine 636,32-TL. değer belirleyen rapor gerçek ve inandırıcı bulunmamıştır. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2) İmar planında tamamı dere alanında kalan taşınmaza kısmen dere olarak el atılmakla proje bütünlüğü gereği tamamına el atılmış sayılıp arta kalan bölümün de bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.