Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17116 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11691 - Esas Yıl 2016





TARİHİ : 15/03/2013NUMARASI : 2011/38-2013/146Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı N.. B.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalı N.. B.. vd. vekillerince temyiz edilmiştir. Kısmen kapama karışık meyve bahçesi, kısmen sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 1)Dava konusu taşınmaza değer biçmede esas alınan münavebe ürünlerinin ve meyve ağaçlarının dekar başına verim miktarları İl-İlçe Tarım Müdürlüklerinden, değerlendirme tarihi olan 2011 yılındaki üretim masrafları ile hasat dönemindeki toptan kilogram satış fiyatları ilgili resmi kuruluşlardan getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2)Taşınmazın değeri belirlenirken bilirkişi raporunda genel idare giderleri ve beklenmeyen giderlerin, masraflara dahil edilmesi suretiyle az bedele hükmedilmesi, 3) Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedelinin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilmemesi, Doğru olmadığı gibi, 4)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele elkoyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 24.06.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı N.. B.. vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.