MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08.10.2013 günü temyiz eden davacı idare vekili Av.... ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;1)4650 sayılı yasayla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca açılan bedel tespit ve tescil davasında aynı kanunun 15/son maddesine göre değerlendirmenin dava tarihi esas alınarak yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2012 yılı esas alınmak suretiyle ilçe tarım müdürlüğü verilerine göre değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, 2011 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,2)Aynı köyde yapılan kamulaştırmalar nedeniyle açılıp, Dairemize intikal eden çok sayıda dava dosyasında, tarım arazilerinde, münavebe ürünü olarak 1. yıl bezelye ve bamya, 2.yıl ıspanak alınarak taşınmazlara değer biçilmiş olup, dava konusu taşınmazla benzer özellikler gösteren parsellerdeki ekim planından ayrılma nedenleri ile ilgili olarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi,3)Sermaye faizinin üretim masraflarına dahil edilmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre düşük bedele hükmedilmesi,4)Dava konusu taşınmazın yeri, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre belirlenen metrekare bedeline objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,5)Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamadığı anlaşılmakla, 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine eklenen 9. fıkra uyarınca, tespit edilen bedele 4 aylık sürenin bitimi tarihinden, ilk karar tarihine kadar geçen süre için kanuni faiz işletilmemesi,6)Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan seralara, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi, başka yere nakli mümkün ise montaj ve demontaj giderlerinin hesaplanması gerekirken sera bedeli yönünden eksik inceleme ile karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekilerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 990,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.