Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17079 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5121 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kilis 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/10/2013NUMARASI : 2013/89-2013/139Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.Bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan, başka mahalleden ve eski tarihli satışlar emsal alındığı gibi, emsal taşınmazların satış değeri değerlendirme tarihine endekslendikten sonra dava konusu taşınmazın emsallere göre 26 ve 28 kat daha değerli olduğu öne sürülerek taşınmaza değer biçilmiştir. Kilis gibi bir merkezde değerlendirme tarihine yakın zamanlarda ve yerlerde emsal satışların olacağı doğal olduğu gibi, dava konusu taşınmazdan 26 ve 28 kat daha az değerli olan taşınmazların emsal olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Davacılar dava konusu 2225 ada 8 parselde (eski 620 ada 42 parsel) toplam 40533/58543 oranında pay sahibi olup bu payın bedeline hükmedildiği halde, tapu kaydının pay oranında iptaline karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.