Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17051 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3209 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Reşadiye Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2012/111-2013/562Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak terkini davası ve birleşen dava ise dava konusu 257 ada 3parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısımda meydana gelen değer kaybının tahsilinden dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazların yol olarak terkini ve birleşen dava ise dava konusu 257 ada 3parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısımında meydana gelen değer kaybının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece dava ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Kamulaştırmadan arta kalan kısım tüm değerini yitirdiğinden bedelinin tahsili davasında bedelinin belirlenmesi doğru ise de, kamulaştırma bedelinin tespiti davasında itiraz olarak ileri sürüldüğünde bu husus mahkemece resen değerlendirilebilecek bir konu olduğundan, birleşen dava yönünden davalının hukuki yararı yoktur. Öte yandan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli ve özel amaçlı satış olmaması gerekir. Oysa dava konusu taşınmaz Reşadiye ilçesinde , somut emsal alınan taşınmaz ise Tokat Merkez de olduğu gibi satışı şirkete yapılan satış olup, özel amaçlı olduğundan emsal olarak alınamaz, Bu nedenle, taraflara emsal göstermesi için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Dava konusu 263 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fenbilirkişi raporunda C harfi ile gösterilen 18.234,11 m2 lik kısmında değer azalışı olmayacağı düşünülmeden yazılı şekilde olacağının kabulü, 3- İlçe Tarım Müdürlüğünden ağaçların yaş ve cinslerine göre değerleri getirtilip rapor da denetlenmek suretiyle ağaç bedellerine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu ağaçlar bakımından yazılı şekilde karar verilmesi, 4-Dava konusu taşınmazların yol olarak kamulaştırılan kısımlarının terkini yerine davacı idare adına tesciline karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.