Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17031 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13299 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 15.01.2013 gün ve 2012/14099 Esas - 2013/239 Karar sayılı ilama karşı davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dosya içindeki delil ve belgelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan karar düzeltme istemleri yerinde değildir. 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının sonuna “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmü eklenmiş olduğundan, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 15.01.2013 gün ve 2012/14099 esas, 2013/239 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın fındık bahçesi olarak kullanıldığı anlaşıldığından, taşınmaza fındık gelirine göre biçilecek değerden, ekilebilecek ürünlerin net gelirine göre belirlenecek zemin bedelinin indirilmesi suretiyle fındık ağaçlarının bedellerinin tespiti gerekirken, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporuna göre bedel tespiti, 2- Taşınmazın kapama fındık bahçesi olarak kullanılması nazara alınarak değerinin hesaplandığı ve bu bedelin diğer ağaçların bedelini de kapsadığı dikkate alınarak taşınmaz üzerinde bulunan fındık ağaçları dışındaki diğer ağaçlara ayrıca değer biçilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının sonuna “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmü eklenmiş olduğundan, acele el koyma kararı ile ödenen bedelin mahsubundan sonra belirlenecek fark bedele 10.07.2010 tarihinden bloke ettirilen paranın ödenmesine karar verildiği tarihe kadar yasal faiz işletilmesine hükmedilmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.