Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 170 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 2501 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 17/01/2017 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki dava konusu ... ili ...ilçesi ... mahallesi... ada... parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan binaya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de; zemini yönünden alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. Şöyle ki;Kamulaştırma kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi kök raporunda ... ...ada ... parsel sayılı taşınmazın 19.07.1990 tarihli eski satışı somut emsal olarak alınmış olup yine emsal olarak incelenen ...Mahallesi ...ada ... parsel satışı da emsal olarak incelenmiş ve söz konusu emsalin serbest alım satımı yapılan değerlerin çok altında kaldığı ve muvazaalı olduğu görüş ve kanaatine varılarak emsal alınmadığı bildirilmiş ve taşınmazın somut emsale göre değerlendirme tarihi olarak m² değerinin 2.586,30 TL olduğu tespit edilmiş iken aynı bilirkişi kurulundan alınan ve hükme esas alınan 19.06.2015 tarihli ek raporda ise taşınmazın değeri kök raporda serbest alım satımı yapılan değerlerin çok altında ve muvazaalı olduğu görüş ve kanaatine varılarak emsal alınmayan ... ada ...parsel sayılı taşınmaz somut emsal olarak alınmış ve taşınmazın emsalden 8,32 kat değerli olduğu açıklanarak taşınmazın m² değeri kök rapordaki gibi 2.586,43 TL olarak da belirlenmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi kurulunun kök raporunda eski tarihli satışın emsal alındığı; ek raporda ise kök raporda vergi resim ve harçtan kaçınmak için muvazaalı olduğu gerekçesiyle emsal alınmayan satış emsal alındığından bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir.Dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... ada ...parsel sayılı taşınmazın bulunduğu ... Mahallesi benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğaldır. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.480,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.480,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.