Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14221 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazlarda tespit edilmiş olan değer düşüklüğü oranları doğrudur. Ancak; 1) Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi raporunda, emsal alınan taşınmazın 1/12 payının satışı esas alınmış olup, satış değeri gerçeği yansıtmayabileceği gibi, emsal taşınmaz kadastro parseli dava konusu taşınmazlardan 3 parsel sayılı taşınmaz kadastro parseli, 4 parsel sayılı taşınmaz ise imar parseli olduğu halde, yazılı şekilde emsal taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmazlar kadastro parseli kabul edilmek suretiyle m2 birim bedeli belirlendiğinden bu rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında yeralan ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.