MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararın 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesi ile 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunununa eklenen geçici 7. maddesinin iptal edildiği anlaşılmakla bu maddelerin uygulanması mümkün değildir.Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacılar ile davacılar murislerine kamulaştırma evraklarının usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Ancak bir kısım davacılar murisi Yaşar Çiftçioğlu ile Memet Çifçioğlu'nun davalı idarece açılan Üsküdar 1.Asliye Hakimliğinin 1973/460-1973/459 esas sayılı kamulaştırma bedelinin tenkisine ilişkin davada, Hüseyin oğlu Yaşar ve Mehmet Çiftçioğlu olarak kendilerini Avukat Lütfi Ünal tarafından temsil ettirerek katıldıkları ve iş bu davanın davacılar vekilince de Yaşar ve Mehmet Çiftçioğlu'na bu davalarda usulüne uygun tebligat yapılmadığı iddia edildiğinden, bu davacılar murislerinin tenkis dosyasında vekalet veren kişiler aynı kişiler ise Kamulaştırma Kanununun 14. maddesi gereği 30 günlük hak düşürücü sürede dava açmadıklarından bu murislerin mirasçısı olan davacılar yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi olmaksızın taşınmaza fiilen el konulduğundan işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.