Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16483 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4075 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak su boru hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının ve taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılarak su boru hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının ve taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal incelemesi yaparak değer biçilmesi yöntem ititbari ile doğru ise de alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Dava tarihi 18/07/2008 olduğuna göre değerlendirmenin bu tarih ititbariyle yapılması gerektiği düşünülmeden 2012 yılını değerlendirme tarihi esas alan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması,2-Dava konusu taşınmaz arsa vasfında olduğundan, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, KamulaştırmaKanununun 15. ve Yönetmeliğin 8. maddelerine uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmeden tek inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre hüküm kurulması,3-Dava konusu su boru hattının geçtiği diğer parsellerde iritfak bedeli hesaplandığı halde gerekçesi açıklanmadan 248, 258 ve 259 parsellerin tamamının zemin bedeline hükmedilmesi,4-Dava konusu 247, 249, 250, 251, 257, 259, 260, 261 ve 262 parsel numaralı taşınmazların yargılama devam ederken dava dışı üçüncü kişilere satıldığı anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nin 125/2. maddesine göre görülmekte olan davada bu taşınmazları devralan kişi/kişilerin davacılar yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, mahkemece tespit edilecek yeni maliklerin davacı sıfatıyla davaya dahil edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,5-Fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan geçen boru hattının irtifak yüzölçümlerinin infaza elverişli olarak düzenlenecek ölçekli krokisinde gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,6-Dava konusu taşınmazların niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alındığında taşınmazlardaki değer kayıbı oranlarının sırası ile; 247 parselde (binde 20), 248 parselde ( % 2), 250 parselde ( %9), 251 parselde binde (21), 256 parselde (binde 24), 257 parselde (% 2), 260 parselde (%2), 261 parselde (%2), 263 parselde (binde 4) olması gerektiği düşünülmeden, daha yüksek oranda değer kaybı verilmek suretiyle irtifak hakkı karşılğının fazla tespiti,7-Davacı tarafça davanın ıslah edilmediği gözetildiğinde taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden talebi aşar şekilde fazla bedele hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idarenin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.