MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10.12.2012 gün ve 2012/17388 Esas - 2012/25623 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesinin 12. fıkrası uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle, bedelin dava tarihine güncellenmesi ve aynı maddenin 7. fıkrası uyarınca; harç ve vekalet ücretinin bedel tespiti davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden, karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 10.12.2012 tarih ve 2012/17388-25623 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacının imar uygulaması sonrasında kalan 1187 m2'lik payı, 7.122,00-TL bedele dönüştüğü, bu çekişmesiz bedelin 16.09.1987 tarihinde davacıya ödendiği, ancak bu işlemin 3194 İmar Kanununun 17/son ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. maddesi uyarınca noter vasıtasıyla yasal olarak tebliğ edilmediği, bu nedenle davacı yönünden hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşılmıştır. Bununla birlikte çekişmesiz bedelin ödenmesi davanın görülmesine engel teşkil etmez.Bu itibarla işin esasına girilerek 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesinin 12. fıkrası uyarınca taşınmaza yukarıda açıklanan şekilde değer biçilerek hüküm kurulması ve ayrıca, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden,Davacı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.