MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 36. maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece, davalı idarenin Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine göre el atmadan itibaren 20 yıl süre geçmesi nedenine dayalı olarak tapunun iptalini isteme hakkının bulunmadığı ve 3402 sayılı Kanununun 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunla değişik 12. maddesinin 3. fıkrası hükümlerine göre on yıllık hak düşürücü süre dolduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de;.....sayılı kararında, 5841 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen cümlenin iptaline karar verildiğinden mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir.Bu durumda; mahallinde keşif yapılarak taşınmazın dava konusu edilen bölümünün daha önce kesinleşmiş kamulaştırma sahasında yol alanında kaldığının ve kamulaştırma sonrası yapılan kadastro çalışmalarında özel kişi adına tekrar tapuya tescil edildiğinin tespiti halinde, bu kısmın tapusunun iptaline ve yol vasfı ile tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.