MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/06/2012NUMARASI : 2011/232-2012/439Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar geçersizdir. Şöyle ki;1) Dosyada bulunan belediye başkanlığı yazısı, bilirkişi raporları ve keşif tutanağı dikkate alındığında, dava konusu taşınmazların belediye sınırları içerisinde yer aldığı, etrafının meskun mahal olduğu ve belediye hizmetlerinden faydalandığı anlaşılmıştır. Bu niteliğine göre taşınmazlar arsa vasfındadır.Mahkemece, taşınmazlara arazi niteliği ile değer biçen 09.04.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu gibi, daha önce yapılan kamulaştırmada belirlenen m2 değerlerini emsal kabul ederek arsa niteliği ile taşınmazlara değer biçen 21.12.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Davalılar H.. B.. ile F.. B..' ın isimlerinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi,3)Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen E.. B..'nin dosyada mevcut tapu kaydı ve veraset ilamına göre hak sahibi olmadığı anlaşıldığından, hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 4) 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanununun 12/A maddesi gereğince kullanma hakkının davacı idareye ait olduğu belirtilerek irtifak hakkının Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilmeden davacı idare adına tesciline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.