MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare ile davalılardan ... vd. vekilleri ve davalı ... vd. yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan ... vd. vekilleri ve davalı ... vd. tarafından temyiz edilmiştir.Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1) Aynı idare tarafından aynı mahalledeki taşınmaza ilişkin olarak açılan ..... 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/191 esas, 2010/498 karar sayılı dosyasında taşınmazın metrekaresine 350,00-TL değer biçildiği gibi .... 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/494 esas ve 2011/936 karar sayılı dosyasında da kıymet takdir raporunda metrekaresine 60,00-TL değer belirlenen taşınmazın metrekaresinin 755,00-TL olarak belirlendiği halde, kıymet takdir raporunda m2 birim bedeli 100,00-TL olarak belirlenen dava konusu taşınmazın m2 birim bedelinin 573,00-TL olarak belirlenmiş olduğu dikkate alındığında birbirinden çok farklı bedel tesbitleri nedeniyle bilirkişi raporu inandırıcı ve hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu nedenle; taraflara emsal göstermesi için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer belirleyen, bilirkişi raporu nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 9. fıkra olarak eklenen ''Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir" hükmü dikkate alınarak, hükmedilen bedellere faiz işletilmesi gerektiğinden,Doğru görülmemiştir.Davacı idare ile davalılardan ... vd. vekilleri ve davalı ... vd.'nin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.