Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14687 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6223 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur.Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taş??nmaza net meyve geliri esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.Belirtilen nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalı vekilinin temyiz İtirazlarının incelenmesine gelince,1- 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 15/son maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davasında, aynı Kanun'un 15/son maddesine göre, değerlendirme bu dava tarihi itibariyle yapılacaktır.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2009 yılı resmi verileri alınarak değer biçen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,2- Dava konusu taşınmazın yeri, konumu, köy yerleşim alanına yakınlığı gözönünde bulundurulduğunda, bu hususun objektif değer attırıcı unsur olarak kabulü ile taşınmazın tespit edilen bedeline %30 oranında objektif değer attırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,3- Kamulaştırma Kanunu'nun 25/son maddesi uyarınca mülkiyet idareye tescille geçeceğinden, tespit edilen bedelden enkaz bedeli indirilmeyeceği gözetilmeden, düşülmek suretiyle eksik bedele hükmedilmesi,4- Dava konusu taşınmazlardan 71 ve 377 parsellerin kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinin yüzölçümleri ve geometrik durumları gözönünde bulundurulduğunda, bu bölümlerin tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazine'ye irad kaydedilmesine, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.