Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14474 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10439 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Elma bahçesi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, üzerindeki su deposuna resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek; tel çite ise maktuen değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;1) İlçe Tarım Müdürlüğünce dekara elma verimi 1500-5000 kg olarak bildirilmiştir. Kural olarak, taşınmazın değeri belirlenirken dekara verim miktarının İlçe Tarım Müdürlüğünce bildirilen minimum ve maksimum verilerin ortalaması veya bu miktarlara yakın değerlerin alınması, şayet bu değerlerden önemli oranda ayrılma sözkonusu ise bunun gerekçesinin gösterilmesi gerekir. Bu itibarla; 02/10/2012 havale tarihli ve dekara verimin 3800 kg alındığı bilirkişi kurulu ek raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gözetilmeksizin, Dairemizin denetiminden geçerek bozulan ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/135 esas, 2013/101 karar sayılı dosyası emsal alınarak, dekara verimi maksimum seviye olan 5000 kg olarak kabul ederek değerlendirme yapan 18/12 2012 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre hüküm kurulması,2) Sermaye faizinin üretim masraflarına dahil edilmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre düşük bedele hükmedilmesi,3) Dava konusu taşınmazın yeri, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre belirlenen bedelline objektif değer arttırıcı unsur ilave edilerek bedel tesbit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,4) Kamulaştırmanın niteliği itibariyle, arta kalan bölümde değer artışı olamayacağı düşünülmeden, bu bölümde değer artışı olacağını kabul eden rapora göre düşük bedel tespiti, 5)Dava konusu taşınmazda bulunan telçitin bedeli belirlenirken demir direk bedellerinin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,6) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından 16/04/2012 tarihinden ilk karar tarihine kadar, belirlenen kamulaştırma bedeline faiz yürütülmemiş olması,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.