Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14409 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1855 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/10/2013NUMARASI : 2013/38-2013/659Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1)Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 06.05.2005 tarih ve 57/2005/12 numaralı Kamu Kurum ve Kuruluşları Hammadde üretim izin belgesi bulunup bulunmadığı araştırılarak dava konusu taşınmazın ruhsat sahası içerisinde kalıp kalmadığı belirlenip, üretim ruhsatı verilen sahayı gösterir kroki de getirtildikten sonra, mahallinde yapılacak keşifte bu hususa ilişkin bilirkişi kurulundan rapor alınıp, taşınmaz ruhsat sahası içerisinde kalıyor ise sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Dava konusu taşınmazın niteliği ve bilirkişi raporundaki özelliklerine göre kapitalizasyon faizinin % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,3)Dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine, konumu ve yerleşim yerine yakınlığına göre Kamulaştırma Kanununun 11/1-i maddesi uyarınca gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim fiyatına % 50 oranında objektif değer arttırıcı unsur ilave edilmesi gerekirken, daha düşük oranda alınarak eksik bedel tespiti,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.