MAHKEMESİ : Akdağmadeni Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2012NUMARASI : 2011/376-2012/267Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)İl Genel Meclisinin 05.08.2010 tarih ve 234 sayılı kararı ile dava konusu taşınmaza ilişkin olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli mevzii imar planının 3194 sayılı İmar Kanununun 8/b maddesi gereğince kabulüne karar verilmiştir. Bu itibarla dava konusu taşınmaz arsa vasfındadır. Bu durumda taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkındaki Yönetmeliğin 41. maddesi uyarınca; benzin istasyonunun geri çekilmesi sırasında benzin pompalarını sökme-taşıma ve takma masraflarının, bu işlem sırasında kullanılamaz hale gelen bina ve sair muhtesatın bedelinin belirlenmesi gerekir.Davalı vekili 29/05/2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; kamulaştırmaya konu taşınmaza idarenin fiili et atmasıyla dükkanların yıkıldığını, idarenin talebi ile çevre duvarı ve fiyat levhasının kamulaştırılan kısım dışına çıkarıldığını ve akaryakıt pompalarının içeriye çekildiğini, bilirkişi raporlarında bu hususlara değinilmediğini belirtmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden akaryakıt istasyonunun geriye çekilmesi durumunun bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılarak tesisin fiilen geriye çekilme durumu söz konusu ise, benzin pompalarını sökme-taşıma ve takma masrafının tespiti ve geri çekilme sırasında yıkılan ve zarar gören yapı ve sair muhtesata (dükkan, çevre duvarı vs) değerlendirme tarihi olan 2011 yılındaki resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payları da düşülerek değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru olmadığı gibi; 4) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 27.01.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.