Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14365 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5287 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ve davacı idare adına tapuya tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş, davacı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla duruşma için belirlenen 17.09.2013 günü temyiz eden davacı idare vekili Av. ...'ın yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden davalı tarafların yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle, bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı idare vekilinin temyizine gelince; 1) Dava konusu taşınmazın 8376,47 metrekarelik bölümü üzerindeki irtifak hakkı tesisinin taşınmazda değer kaybı oluşturacağı ve kamulaştırma bedelinin hesaplanması sırasında bu hususun dikkate alınması gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, fazla bedel tespiti, 2) Bozma öncesi tespit edilen m² birim fiyatı üzerinden hesaplanan kamulaştırma bedeli, önceki kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı idare lehine usulü kazanılmış hak oluşturur. Bu nedenle söz konusu davalılar yönünden bozma öncesi verilen miktarla bağlı kalmak üzere hüküm kurulması ve tespit edilen bedelin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3) 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 9. fıkra olarak “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir” hükmü eklenmiş olduğundan, bozma öncesi tespit edilen bedele 23.01.2006 tarihinden ilk karar tarihine, bozmadan sonra tespit edilen bedele ise ilk karar tarihinden son verilen karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden davacı idareden alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 990,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.