Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14262 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15059 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1) Taşınmazın mücavir alan içinde olmasına ve bilirkişi raporunda belirtilen diğer niteliklerine göre objektif değer artırıcı unsurun bulunduğunun kabulü ile buna göre bedel belirlenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle aksi yönde düşünce sonucu aza hükmedilmesi, 2) Kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında bu bölümde değer azalışı olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi dikkate alınarak her iki taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 4) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 25.11.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmemiş olması, Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.