Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 140 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16903 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Alaplı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2012/44-2013/148Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalılardan M.. B.. yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan S.. B.. ile İl Özel İdare vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, S.. B.. ve il Özel İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu taşınmaz imar planında, Kısmen ilköğretim tesis alanı, kısmen sağlık tesis alanı, kısmen de park, yol ve refüj alanı olarak ayrılmış olup , mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmazın bir kısmına kamuya ait sağlık ocağı, eklentisi ve lojman yapılmak suretiyle davalı S.. B.. tarafından fiilen el atıldığı, ancak davalı İl Özel İdaresi tarafından taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dava konusu taşınmazın kamuya ait sağlık ocağı , eklentisi ve lojman yapılmak suretiyle fiilen el atılan kısmının yüzölçümü belirlenip yalnızca fiilen atılan bu kısım yönünden ,davalı S.. B.. aleyhinde açılan davanın kabulüne, davalı İl Özel İdaresine karşı açılan dava yönünden ise , dava konusu taşınmaza bu idare tarafından fiilen bir el atma olmadığı anlaşıldığından, bu idareye karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, davalı İl Özel İdaresi aleyhine açılan dava yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru olmadığı gibi;2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden;Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davalılardan İl Özel İdaresinden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine,13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.