MAHKEMESİ : İstanbul 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2012NUMARASI : 2010/156-2012/250Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazdaki M.. S..D... payının İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.05.1990 Tarih 1988/547 – 1990/251 sayılı kararı ile Kamulaştırma Kanunun 17. maddesi uyarınca idare adına tesciline karar verilmiş ise de; adı geçenin İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1988/88 Esas sayılı dosyasında gaip olduğunun anlaşılması üzerine 22.03.1988 tarih ve 1988/80 sayılı kararı ile kendisine kayyım atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece gaip olduğu tespit edilerek kayyım atanan kişi aleyhine 28.07.1988 tarihinde açılan tescil davasında, kayyım davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması ve kararın da kayyıma tebliğ edilmesi gerekirken, gaip olan kişiye ilanen tebliğ edilmek suretiyle tescil hükmü kurulması ve kararın da ilanen tebliğ edilerek kesinleştirilmesi doğru değildir. Usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen bir karar şekli olarak kesinleştirilmiş olsa da, hukuken kesinleşmiş bir karardan söz edilemez.Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde ret kararı verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.