MAHKEMESİ : Karabük 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2014NUMARASI : 2014/315-2014/609Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Ş.. Ö.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ş.. Ö.. vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1-Dosya arasında bulunan 12.09.2014 havale tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda;kıyas emsal olarak alınan 61 ada 7 parsel ve 19 ada 17 parsel sayılı taşınmazların üzerinde bulunan yapıların bedelinin hesaplanmasına ilişkin bölümde ,yapıların satış tarihindeki birim maliyet fiyatları alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken,dava tarihindeki yapı birim fiyatları esas alınmak suretiyle ,dava konusu taşınmazın m2 birim bedelinin belirlenmesi, 2-Değerlendirme tarihi olan 2014 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, resen belirlenen vergi değerlerine ait sokak ve cadde isimleri dosyada bulunan krokilerden işaretlettirilerek, gerektiğinde fotoğrafları da çekilerek dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3-Somut emsal alınan taşınmazların satış tarihi itibariyle, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibari ile fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak, sonucuna göre dava konusu taşınmazın m² birim bedelinden Düzenleme Ortaklık Payı düşülüp düşülmeyeceği hususu araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davalı Ş.. Ö.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Ş.. Ö..'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.