MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/09/2014NUMARASI : 2012/270-2014/340Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve fazla iade edilen kamulaştırma bedelinin istirdadı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, ecrimisil ve fazla iade edilen kamulaştırma bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ise de, hükme esas alınan rapor geçersizdir.Şöyle ki;1)Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın yapılaşma koşullarına göre m2 birim bedeli tespit edildiğinden bu rapora göre h??küm kurulması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretletterilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgede benzer taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tesbit edilmesi gerektiğinden, re'sen Belediye, Vergi Dairesi gibi kurumlardan varsa emsal kira sözleşmeleri getirtilerek ayrıca davacı tarafa, emsal kira sözleşmelerini ibraz etmesi için süre verilerek, sonucta, emsal kira sözleşmesi bulunduğu taktirde bu sözleşmelere göre ecrimisil belirlenmesi, emsal kira sözleşmesinin bulunamaması halinde ise ecrimisil talebi yönünden davanın reddedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,3)Tamamlanamayan kamulaştırma nedeniyle davalı belediyece davacılara ödenen 16.710,00 TL bedel için icra takibi yapıldığı ve takip borcunun 31.01.2011 tarihinde ferileriyle birlikte 37.000,00 TL olarak davalı idareye ödendiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacılar tarafından ödenen miktar davalı idarece yapılmış olan icra takibine dayalı olduğundan, İcra ve İflas Kanununun 72/7. maddesi gereğince ödeme tarihinden itibaren 1 sene geçtikten sonra 22.08.2012 tarihinde paranın geri alınmasının dava yolu ile talep edilmiş olması nedeniyle hakdüşürücü süre dolmuş olup, bu nedenle bu kısma yönelik istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi,4)13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.