Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, kamulaştırması elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;Dava konusu taşınmazın belediye mücavir alan sınırları içinde bulunduğu, altyapı hizmetlerinden yararlanmadığı, etrafının meskun olmadığı ve 1/1000'lik ve 1/5000'lik!planının bulunmadığı P... Belediye Başkanlığımın dosyada mevcut cevabi yazılarında anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ise, dava konusu taşınmazın meskun mahallere yakın olduğu, parsel içinde ev, elektrik, su bulunduğu, yol üzerinde olduğu ve yakın gelecekte Belediye hizmetlerinden yararlanacak olması nedeniyle arsa olarak kabul edilmiştir.Öncelikle; Belediye Başkanlığının cevabi yazısı ile bilirkişi kurulunun taşınmazın vasfı ile ilgili beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekir. Zira Belediye Başkanlığı yazısına göre, dava konusu taşınmaz arsa vasfında de ğildir. Belirtilen yönde bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, taşınmazın arsa vasfında olmadığının tespiti halinde ise yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde taşınmaza tarla vasfı ile değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile taşınmazın i arsa vasfında kabul edilmesi suretiyle hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA),27.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.