Taraflar arasındaki kamulaştırması elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, kamulaştırması elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde, yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1- Hükme esas alınan Fen Bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın fiilen 5693 metrekarelik kısmına elatıldıgı, ancak taşınmazı ikiye bölen yol nedeniyle tamamının kullanılmaz hale geldiği mütalaa olunmuş, mahkemece de bu rapor benimsenerek taşınmazın tamamına elatıldıgı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.Dava konusu taşınmazdan çevre yolu geçirilmek suretiyle taşınmaz iki parçaya bölünmüştür. Yolun her iki tarafında kalan bölümlerinde şev ve eciniyet sahası olarak davacının kullanımını engelleyen bölümler var ise bu kısımların da bedeline hükmolunması, bunun dışında kalan bölümlerde ise değer düşüklüğü olacağından, Bilirkişi Kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,2- 5018 sayılı Yasa uyarınca davalı idarenin 01.01.2006 tarihindensonra harçtan muaf olduğu düşünülmeden, davalı idareden ilam harcı alınmasına karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 27.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.