Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12840 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6694 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili ile davalı yönünden temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsalara, dava gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer biçilmesi gerekir.Bilirkişi raporunda emsal karşılaştırması yapılmadan soyut ifadelerle taşınmaza değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Tapu Sicil Müdürlüğünce ilçede alınabilecek emsalin olmadığı bildirildiğinden komşu il yada ilçeden emsal getirtilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,2)Kamulaştırmadan arta kalan A ile gösterilen 147.95 m2’lik kısımda inşaat yapılamayacağı bildirildiğinden boru hattı geçirilen kısımla birlikte bu kısmın da bedeline hükmedilmemesi,3) 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının sonuna “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmü eklenmiş olduğundan, 13.09.2011 tarihinden karar tarihine kadar faize karar verilmemesi,4) ..., 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı K.H.K.'nın 58. maddesi uyarınca genel bütçeli idareler arasından çıkartılarak özel bütçeli idareler arasına alınmıştır. Bu nedenle 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi hükmünden kaynaklanan yargı harçlarından muaf olmadığı halde harçtan muaf sayılması,5)Kabule göre de; davada vekille temsil edilen taraf yararına karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2 maddesi gereğince hüküm altına alınan miktar 3333.33 TL’nin altında olduğundan 400.00 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekili ile davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.