Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12816 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1473 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/10/2013NUMARASI : 2012/421-2013/398Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;1-Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.Dava konusu taşınmazlar83.611 m2. Ve 33.365 m2 oldukları halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmaz 650 m2 olduğundan, bu taşınmazın emsal olarak alınması mümkün değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp ve ayrıca;a) Değerlendirme tarihi olan 2012 yılında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırıp,b)Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup,Böylece bilirkişi raporu denetlendikten sonra, alınan rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Dava konusu 248 parsel sayılı taşınmazın niteliği ve öncesinde de yanından yol geçiyor olması göz önüne alındığında el atılmayan bölümde değer artışı olmadığı halde, yazılı gerekçe ile değer artışı nedeniyle taşınmaz bedelinden indirim yapılması,3-Dava konusu 2008 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan enerji nakil hatlarından kaynaklanan değer düşüklüğü, taşınmaz bedelinden indirilmesi gerektiği gözetilmeden, bu yönde bir indirim yapılmadan bedel tespit edilmesi,4-Bedeline hükmedilen taşınmazlar özel yol niteliği aldığından, davalı idare adına tescili yerine, tekinine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğu anlaşıldığından yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün H.U.M.K.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.