Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12707 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1200 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Malazgirt Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/08/2013NUMARASI : 2012/112-2013/206Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde uygun emsal bulunmadığı belirtilerek 127 km gibi çok uzakta bulunan il merkezindeki daha düşük yüzölçümlü satışın emsal alınması doğru değildir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın imar parseli olduğu belirtilmesine rağmen 1/1000 ölçekli mi, yoksa 1/5000, 1/25.000 ölçekli imar planı içinde bulunduğu açıkça belirtilmediğinden Belediye Başkanlığından araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planında ise, paftası üzerinde dava konusu taşınmazın konumu da işaret ettirildikten sonra değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile bedel tesbiti, 3-Kabule göre de; a-Değerlendirmenin yapıldığı yıl itibari ile dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılarak, b-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen M. ili K. m.. .. ada, .. parsel sayılı taşınmazın, bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak, Raporlar değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.