Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12648 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7335 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; ... ili ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında ilk maliki adına tespit ve tescil edilen 20 parsel sayılı taşınmazı, davacının 1990 yılında, tapu kaydında orman olduğuna dair hiçbir şerh ya da kısıtlama bulunmaksızın satın aldığı, ne var ki; sonradan orman idaresi tarafından ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesine açılıp 2005/410 Esas sayılı dosya üzerinden görülen davada, taşınmazın orman olması nedeniyle davacı adına oluşan tapu kaydının iptaline karar verilmesi üzerine tazminat istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nun sorumluluk karar başlığını taşıyan 1007. Maddesinde "Tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, burada, Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve aynî hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü; sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluluğu için önem taşımayıp, sadece Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide önemlidir. Açıklanan nedenlerle; davacının, üzerinde orman olduğuna dair hiçbir şerh ve kısıtlama bulunmaksızın 1990 yılında tapuda yapılan resmi işlemle satın aldığı taşınmazın tapu kaydının, sonradan orman olması nedeniyle iptal edilmesi üzerine açılan işbu davada, TMK'nun 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğu gözetilip, işin esasına girilerek, davacının zararı belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.