MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının hissedar olduğu... parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından 1988 yılında ...k sulaması inşaatı kapsamında kamulaştırıldığı, davacının 1973-1995 arası ... ilçesi ... mahallesinde oturduğuna ilişkin mahalle muhtarının yazısı olduğu halde kamulaştırma evrakının tebliğatının davacının kardeşi ...'e ait ...adresine gönderildiği, tebligatın adres kapalı olduğundan 31.08.1989 da muhtara tebliğ edildiği, dava konusu ana kanal için kamulaştırılan 18.843 m²yer bedeli olan 498.137-TL 'nin 18.05.1990 da davacı adına bankaya yatırıldığı ancak bedelin ödendiğine dair bilgi bulunmadığı anlaşılmıştır.Kamulaştırma Kanununun 25.maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamula??tırma işlemi mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar.Kendisine usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapılmamış kişi açısından kamulaştırma işlemi başlamayacağından, bu kişilere ait taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine istinaden daha önce tescil kararı verilmesi de dava açılmasına engel tescil etmez. 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararın 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesi ile, 6487 sayılı Yasanın 22.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçiçi 7. maddesinin iptal edildiği anlaşmakla bu maddenin uygulanması da mümkün değildir. Bu durumda, kamulaştırma işleminin;Davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi olmaksızın idarece taşınmaza fiilen el konulduğu, bu nedenle davacının tazminat talebinde bulunma hakkının olduğu nazara alınarak işin esasına girilip talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.