Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12562 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24101 - Esas Yıl 2015





TARİHİ : 09/04/2015NUMARASI : 2013/477-2015/276Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Tapu paydaşlarından olan davalı M.. B.., A.. B.. ve F.. A..'nun kadastro tutanağına göre kardeş oldukları, dosyada nüfus kayıtlarının olmadığı, yargılama safahatında hiç adres araştırması yapılmadan ilanen tebliğ yapıldığı, kayyım da atanmadığı, dosya karara çıktıktan sonra TC no: 30553605872 olan M.. B..'ın mirasçısı olan Müslüm Balçık'ın tapu maliki Mehmet oğlu M.. B..'ın kendi murisi olduğunu iddia ederek vekili aracılığı ile veraset ilamı sunduğu ve kamulaştırma bedelinden tarafına ödeme yapılmasını istediği anlaşılmıştır.Bu durumda; tapu maliklerinden davalı M.. B.., A.. B.. ve F.. A..'nun kardeş oldukları ve dosyaya sunulan TC no:30553605872 olan M.. B..'ın veraset ilamı da gözetilerek adı geçenlerin açık adresleri ve kimlikleri Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde belirtilen tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve ayrıca haricen yaptırılan araştırma ile belirlenip tebligat yapılmalı ölü olduklarının tespiti halinde ise Kamulaştırma Kanununun 14/5 maddesine göre mirasçıları davaya dahil ettirilerek; paydaşların kimlik ve adreslerinin belirlenememesi halinde ise 5793 sayılı yasa ile değişik 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine dair yasanın 2. maddesi uyarınca kayyım atanması için, dava açmak üzere davacı idare vekiline yetki ve süre verilip, kayyımın katılımı ile, taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, böyle bir inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.