Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12532 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 725 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/10/2013NUMARASI : 2013/181-2013/439Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, dava konusu 6236 parsel sayılı taşınmazda 1988 yılında yapılan imar uygulaması sonrası, 86 m² yüzölçümlü ..... ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu maliki M....D.... adına tescil edildiği, kalan 97 m²’nin ise bedele dönüştürüldüğü, M...D...’in ..... ada 2 parsel sayılı taşınmazı 18.01.2013 tarihinde davacıya sattığı, ayrıca Beyoğlu....... Noterliğince düzenlenen 17.01.2013 tarih ..... yevmiye nolu temlikname ile bu taşınmazın geçmişten kaynaklanan sebeplerden K.. B.., diğer resmi kurum ve kuruluşlar ile 3. kişilere karşı açılacak olan tüm dava ve alacak haklarını geri dönülmez biçimde davacıya temlik ettiği anlaşılmaktadır.2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 31.maddesinde sayılan yasak işler içerisinde temlik bulunmadığı gibi malikin imar uygulaması sonrası bedele dönüştürülen payının karşılığını talep etme hakkının 3. kişilere temlik edilmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle işin esasına girilerek 6487 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesi uyarınca, taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacı payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.