Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12240 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10087 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 11.06.2013 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamalı dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1) Arsa niteliğindeki taşınmaza değer biçilirken Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan, dava konusu taşınmaza yakın yerlerden, yakın tarihli ve benzer yüzölçümlü satışlar emsal alınıp, üstünlük oranlaması da yapılarak hesaplanması zorunlu olduğu halde, raporu hükme esas bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazdan farklı mahallelerde bulunan satışlar emsal alınmak suretiyle değer biçildiği gibi, somut emsal olarak alınan taşınmaz satışının piyasa değerinin altında olduğu, harç, vergi, vs. gibi nedenlerle satış bedelinin düşük gösterildiği belirtildiği halde emsal olarak değer biçmede esas alındığından rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmemiştir. Bu nedenlerle, taraflara taşınmazın bulunduğu ... Mahallesinde, yakın tarihli ve benzer nitelikteki satışları emsal olarak bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve mahallinde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Değerlendirme tarihi olan 2009 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3) Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, konumu ve geometrik durumu gözetilerek bu kısımda %10 oranında değer kaybı olacağı düşünülmeden, daha yüksek oranda değer kaybı verilmesi, 4) 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının sonuna eklenen "Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işetilir." Hükmü uyarınca tespit edilen bedele faiz yürütülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 900,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,11.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.