Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12239 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10114 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacılar adına kayıtlı olan taşınmazın, kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle Hazine tarafından açılan davada, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/83-428 sayılı kararı ile taşınmazın 271,16 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile tescil harici bırakılmasına hükmedildiği, kararın 12.02.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1) Dava konusu taşınmaz ile raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Taktir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri karşılaştırıldığında, dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edildiğinden rapor inandırıcı değildir. Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak rapor alınması ve değerlendirme tarihi olan 2010 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, taşınmaza, genel deyimlerle ve piyasa rayicinden söz ederek değer biçen geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi, 2) 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan, Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin malvarlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tespit edilebileceği miktar olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, davacının tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararına hükmolunması gerektiği düşünülmeden yasal olmayan gerekçelerle, tazminat miktarından indirim yapılması, 3) Dava konusu taşınmazın tapusu iptal edilen bölüm dışında kalan kısmında yapılaşmaya izin verilip verilmeyeceği, veriliyor ise kısmen tapusunun iptal edilmesinden önceki durumundan farklı olarak kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorularak, sonucuna göre arta kalan bölümde değer kaybı oluşup oluşmayacağı araştırılmadan eksik inceleme sonucu karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.