Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12128 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2506 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Halfeti Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2012/99-2013/75Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 13.11.2013 gün ve 2013/13245 Esas - 2013/19504 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeden Dairemize intikal eden ve aynı amaçla açılan dava dosyaları dikkate alındığında mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emsalin % 30’u değerinde kabul edilmesi doğru olduğu gibi, % 40 oranında düzenleme ortaklık payının düşülmek suretiyle hesaplama yapıldığı, ayrıca mahkemece muhtesat bedeline hükmedilmediği bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.Bu nedenle, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 13.11.2013 gün ve 2013/13245-19504 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;1- Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeden Dairemize intikal eden ve aynı amaçla açılan dava dosyaları ile dava konusu taşınmaz ve bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişi kurulunca belirtilen özellikleri dikkate alındığında bilirkişi kurulunun taşınmazın emsalin %30’u değerinde olduğuna ilişkin kabulü doğru olup, bu miktar üzerinden hesaplama yapılarak, taşınmazın niteliği, bilirkişi kurulu raporunda yazılı özellikleri taşınmazın arsa olarak kullanılmasına getirilen kısıtlılık ve yüzölçümü dikkate alındığında taşınmazda % 10' u geçmeyecek oranda değer azalışı olacağı kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçelerle dava konusu taşınmazı emsalin % 50 'si değerde kabul etmek suretyle resen m2 birim bedeli tespit edilerek taşınmazın tamamının bedeline karar verilmesi,2- Davada faiz talep edildiği halde bu konuda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması,3- Davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin aleyhine harca hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.