MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu kayıtlarının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, tapu kayıtlarının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 80 ada 154 parsel sayılı taşınmazın, orman sınırları içerisinde kalması nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2002 tarihinde kesinleşen 1999/79 esas, 2001/66 sayılı kararı ile tamamının 80 ada 155 parsel sayılı taşınmazın ise; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2002 tarihinde kesinleşen 1999/107 esas, 2001/67 sayılı kararı ile 5118 m²'lik bölümünün davacı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Orman Vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından 27.06.2011 tarihinde iş bu tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, burada Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımayıp, sadece Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir.Açıklanan nedenlerle; TMK'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin 818 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 60. maddesindeki zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146.) maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu durumda; 1) Mahkemece, dava konusu parsellerden 80 ada 154 ve 155 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili olarak açılan davada; zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilip, davacının gerçek zararın tespiti için özellikle, söz konusu taşınmazların vasfına göre arsa mı, yoksa arazi mi olduğu belirlenip, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, taşınmaz arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak; arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için mahallinde yapılacak keşif sonucu bilirkişi kurulu raporu alınıp, TMK'nun 1007. maddesi de gözetilerek Hazine hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Dava konusu edilen 80 ada 153 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/97 esas, 2001/65 sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşti ise tapu kaydının iptal edilip edilmediği araştırılıp, tapu kaydı da getirtilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.