Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11989 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9386 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin benzer yüzölçümlü olması gerekir.Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazlar dava konusu taşınmaza göre küçük yüzölçümlü oldukları gibi, bu emsallerden 141 ve 209 parsel sayılı emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın arsa m2 birim değerlerinin aynı olmasına rağmen, dava konusu taşınmazın daha az değerli kabul edilmesi, yine 340 parsel sayılı taşınmazın arsa m2 birim değeri taşınmazdan fazla olduğu halde, dava konusu taşınmazın bu emsalden daha değerli kabul edilmesi ve dava konusu taşınmaza göre sosyal ve ekonomik yönden daha gelişmiş bölgede bulunan taşınmazlara aynı değerlendirme tarihi itibariyle 300,00 ile 600,00 TL arasında m2 değeri biçildiği ve dairemizin denetiminden geçerek bu m2 bedellerinin kesinleşmiş olması gözönüne alındığında hükme esas alınan bilirkişi kurul raporu inandırıcı bulunmamıştır. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması ;Kısmi kamulaştırma nedeniyle artakalan ve teknik bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölümün yözölçümü ile geometrik durumu dikkate alındığında, değer azalışı oranının % 10 yerine, % 3 alınması suretiyle eksik bedele hükmedilmesi,2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, ödenmesine karar verilen ek kamulaştırma bedeline 09.08.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzer, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.