MAHKEMESİ : Divriği Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/09/2013NUMARASI : 2010/33-2013/104Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın maliye hazinesi adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın maliye hazinesi adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları esas alınarak yapılara, maktu değerleri esas alınarak ağaçlara değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1- Dosyada bulunan teknik bilirkişi raporunun dava konus parsel dışında başka bir parsele ilişkin olması nedeniyle bilirkişiden bu hususta ek rapor alınmasının düşünülmemesi,2-Dava konusu taşınmaza emsal olarak kabul edilen Arhasu Mahallesi 649 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mukayeseye esas satışa ilişkin resmi senet suretinin getirtilerek, satışın özel amaçlı olup olmadığının ve satış tarihinde üzerinde yapı bulunup bulunmadığının denetlenmemesi, ayrıca ilgili Belediye Başkanlığından emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas değerlerinin istenerek, vergi değer oranları ile bilirkişi raporunda belirlenen mukayese oranı arasında fahiş fark olup olmadığının denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,3-Kamulaştırma bedelinin, kamulaştırmaya ilişkin belgelerin, mahkemeye ibraz edildiği tarihe göre değerlendirilmesi, tespit edilen bedele dava tarihinden 4 ay sonra başlayarak karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden sonraki 27.10.2012 tarihine endekslenerek güncelleme yapılmak suretiyle belirlenen miktarın esas alınarak fazlaya karar verilmesi 4-Kayyım ile temsil edilen davalı H..M..t eşi Z.. hissesine düşen bedelin hak sahibi belli oluncaya kadar bankada 3'er aylık vadeli hesapta tutulmasına karar verilmemiş olması, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.