MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 04.06.2013 günü temyiz eden davacı idare vekili Av. ile davalı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Kapama elma ve şeftali bahçesi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 1) 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davasında, aynı Kanunun 15/son maddesine göre, değerlendirmenin dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmazlara dava tarihi olan 2012 yılı esas alınmak suretiyle ilçe müdürlüğü verilerine göre değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2011 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,2) Sermaye faizinin üretim masraflarına dahil edilmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre düşük bedele hükmedilmesi,3) Dava konusu taşınmazların yeri, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre belirlenen m² bedeline objektif değer arttırıcı unsur ilave edilerek bedel tesbit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,4) Kabule göre de; kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamadığı anlaşılmakla, 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine eklenen 9. fıkra uyarınca, tespit edilen bedele 4 aylık sürenin bitimi tarihinden, ilk karar tarihine kadar kanuni faiz işletilmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ye irad kaydedilmesine, taraflara karşılıklı olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 990,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 990,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.