Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11595 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27260 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/08/2014NUMARASI : 2013/39-2014/424Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ve davalılardan A.. Ö.. vd. ile asli müdahil vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan A.. Ö.. vd. ile asli müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1)Aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve düzeltilerek onanmasına karar verilen Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/518 esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazla aynı mahallede bulunan bitişik 84 ada 8 parsel sayılı taşınmazın m2'sine 25.09.2012 değerlendirme tarihi itibariyle 620,00-TL değer biçilmiştir.Bu itibarla; dava konusu taşınmazın metrekaresine 18.01.2013 değerlendirme tarihi itibariyle 630,00-TL değer biçen 28.04.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunun zemin bedeli yönünden hükme esas alınması gerektiği gözetilmeden, gerekçesi açıklanmadan fazla bedele hükmedilmesi,2)Kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi yöntem olarak doğru ise de; kime ait oldukları belirlendikten sonra zemin katta bulunan sabit kara fırının değeri ile hamur kazanı gibi taşınabilen araçların montaj, demontaj ve nakliye giderlerinin, belirlenecek hak sahibine ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3)Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılardan çatı katının yüzölçümü 64 m2 olduğu halde, gerekçesi açıklanmadan 123,00 m2 üzerinden hesap yapılmak suretiyle yapı bedelinin fazla tespiti,4)Dava konusu parsel üzerinde 84 ada 8 parsel lehine geçit hakkı bulunması nedeniyle değer kaybı verilip hesaplamada dikkate alınması gerekirken, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,5)Tespit edilen bedele 19.05.2013 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, faiz başlangıç tarihinin hataen 18.01.2013 olarak belirlenmesi,6)Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan davanın niteliği gereği vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden, asli müdahil aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir. Davacı idare ve davalılardan A.. Ö.. vd. ile asli müdahil vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ve davalılardan A.. Ö.. vd. ile asli müdahilden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.