TARİHİ : 28/04/2015NUMARASI : 2014/8-2015/230Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahallinde yapılan keşif sonucu taşınmazın m2 birim bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak;1-Davacılar vekilince usulüne uygun olarak arttırım talebinde bulunulmadığı halde gerekcesi gösterilmeden talep aşılmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,2-Arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken, taşınmazın bulunduğu bölgede benzer taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tesbit edilmesi gerektiğinden, taraflara emsal kira sözleşmelerini ibraz etmesi için süre verilerek, gerektiğinde resen emsal kirası sözleşmesi temin edilip, bu sözleşmelere göre ecrimisil belirlenmesi, gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası ''09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği'' gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nisbi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.