Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11486 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18259 - Esas Yıl 2015
TARİHİ : 16/10/2012Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, birleştirilen davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın tavzihine ilişkin davacı idare isteminin reddine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare (karşı davalı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleştirilen dava ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne, birleştirilen davada ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra davacı idarece tavzih isteminde bulunulmuş, tavzih isteminin reddine dair karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Davacı idarece, dava konusu taşınmazın 169,59 m2'lik kısmının kamulaştırılmasının talep edildiği ve kamulaştırma belgelerinde ve krokisinde kamulaştırılacak kısmın alanının 169,59 m2 olarak hesaplandığı, 21/12/2010 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisine göre ise taşınmazın 332,15 m²'lik kısmının yol olduğunun belirtildiği, 15/02/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda fiilen asfalt dökülen yolun 199,76 m2 olduğu, 169,59 m2'lik iddia edilen yerin asfalt yolla ilgisinin olmadığının yazıldığı, dosya ekindeki davalının açtığı kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında alınan 27/09/2010 tarihli fen bilirkişi raporunda ise; parselin yol ile cephesinde duvar ve demir kapı bulunduğu, ancak bunların belediyenin belirlediği yol alanında kaldığı, halen zeminde fiilen el atma olmadığı, yolun geçmesi belirtilen alanın 332,15 m2, duvar ve kapının bulunduğu alanın ise 200,54 m2 olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, 169,59 m2'lik kısmın kamulaştırma bedeline hükmedilerek 169,59 m2'lik kısmın tapu kaydının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.Bu itibarla; kamulaştırılan bölümün tespiti bakımından kamulaştırma belgeleri ve krokisi ile fen bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderir ek rapor ve krokisi, fen bilirkişisine düzenlettirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu tavzih isteminin reddine dair hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.