Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11365 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6737 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : .. Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1) Tapu kaydında mevcut olan 2/b şerhi nedeniyle indirim yapılan rapor ile indirim yapılmadan değer biçen bilirkişi rapor ve ek raporunda yaklaşık aynı m2 birim değeri bulunduğu gibi dairemize intikal eden ve 2/b şerhi nedeniyle indirim yapılmasının doğru olmadığı gerekçesi ile bozulan aynı yerde ve aynı amaçla kamulaştırılan taşınmazların belirlenen m2 birim bedelleri de yaklaşık olarak aynı olduğundan inadırıcı olmayan geçersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle, taraflara emsal göstermesi için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer belirleyen, bilirkişi raporu nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi, 3) 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 9. fıkra olarak "Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitimi tarihinden itibaren kanuni faiz işletilir" hükmünün eklenmiş olduğu dikkate alınarak hükmedilen bedellere faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.