Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11004 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25949 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Aybastı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/07/2013NUMARASI : 2011/110-2013/182Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan M.. A.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan M.. A.. vekilince temyiz edilmiştir.Temyiz konusu edilen.. parsel sayılı taşınmaza ilişkin bilirkişi raporu geçersizdirr. Şöyle ki;1) Dosyadaki bilgi ve belgelere göre.. parsel sayılı taşınmaz imar planı içinde olduğundan arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi raporunda, emsal karşılaştırması yapılmadan, fındıklık niteliği ile gelir metoduna göre değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile işaretlenen 1.235,39 m2 ve (B) harfi ile işaretlenen 757,50 m2'lik bölümlerin yüzölçümü ve geometrik durumları ile bu kısımların imar durumları da getirtilip tasarruf imkanı bulunup bulunulmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan dava ile hüküm altına alınmış olan bedel çıktıktan sonra kalan kamulaştırma bedeline 13.09.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,4)Kabule göre de;Kamulaştırılması istenen ve fen bilirkişisi raporunda (C-D-E) harfleri ile gösterilen toplam 8.219,14 m2 lik bölüme ilişkin olarak davalı payının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan M.. A..'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.