MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahisili ve ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1) Münavebeye esas alınan ürünlerin dava tarihi olan 2011 yılına ait resmi verileri getirtilip, bu veriler doğrultusunda taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekirken, 2012 yılı verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,2) Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde kabul edilen kısmı için niteliği dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 4 oranında alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi, 3) Dava konusu taşınmazın el atılan kısmının ne kadarının sulu, ne kadarının kuru tarım arazisi vasfında olduğu mahallinde yapılacak keşifle teknik bilirkişiler tarafından ölçülüp krokide gösterilmeden, tahmini değerlerle bedel hesaplayan bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması, 4) Dosyada bulunan belge ve raporlardan dava konusu taşınmazın bir kısmına yeni yol yapılmak suretiyle el atıldığı ve bu yolun 04.05.2008 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, bu kısımlar için ecrimisil hesabının el atma tarihi dikkate alınarak yapılması gerekirken, taşınmaza dava tarihinden 5 yıl önce el atılmış gibi hesaplama yapılarak fazlaya hükmedilmesi, 5)Davalı idarece 2008 yılında duble yol yapılmak suretiyle el atılan ve bedeline hükmedilen 83.738,00 m2'lik kısmın fen bilirkişisinin krokili raporunda daha önce el atılan dava konusu olan 75050 m2'lik kısımla birlikte işaretlettirilmemesi ve bu 83.783,00m2'lik kısım bakımından terkine ilişkin hüküm kurulmaması,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.