MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması ve bu nedenle yargılama aşamasında yapılan hatalar nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması ve bu nedenle yargılama aşamasında yapılan hatalar nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, Davalı ... Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten, davalı ... hakkındaki davanın ise esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; davacının...dan olan alacağı nedeniyle, adı geçen şahsın ½ oranında hisse sahibi olduğu.... Köyü’nde bulunan 62 parsel sayılı taşınmazının tapu kaydı üzerine 24.000.000 TL karşılığı 17.7.1986 tarihinde ipotek tesis edildiği, bu arada yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın 823 ada, 18 parsel numarasını aldığı ve ipoteğin bu parsele yansıtıldığı, ... tarafından ise 24.3.1986 tarihinde adlarına tespit yapılan ... ve ... aleyhine tespite itiraz davası açıldığı, davalı şerhinin tapudaki ipotek şerhinden ve davanın açıldığı tarihten çok daha sonra 12.8.1986 tarihinde konulduğu, ... Kadastro Mahkemesi’nin 2003/5-6 sayılı dava dosyasında yapılan yargılamaya... isimli üçüncü şahıs ile davacının da müdahil olduğu, yapılan yargılama sonucunda; davacının açtığı dava nedeniyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taşınmazın ise müdahil davacı... adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden de geçerek 17.4.2004 tarihinde kesinleştiği, daha sonra davacı tarafından... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası nedeniyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/519 esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, bu kararında 12.10.2006 tarihinde kesinleştiği, bu arada kadastro tespitine itiraz davası devam ettiği halde, taşınmazın adlarına tespit yapılan Arif ve ... adına 27.3.1986 tarihinde tescil edildiği, 20.07.1988’de de ... İcra Müdürlüğünün 1986/2044 esas sayılı dosyasında ipoteğe dayalı icra takibi nedeniyle yapılan satış sonucu taşınmazın ... adına olan hissesinin davacıya devredildiği, ancak ... Kadastro Mahkemesinin kararına istinaden hükmen ½ şer hisse ile ... ve... adlarına tescil edildiği, halen de 3. şahıslar adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre, davalı ... hakkındaki davanın ise esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 4721 sayılı TMK.nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007.maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartları oluştuğundan ve söz konusu madde gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup,davacının amacı Devlet tüzel kişiliğini dava etmek olduğundan, davanın ...Müdürlüğüne yöneltilmesi, hasımda değil, temsilcide yanılmadır. Bu durumda, davacıya ...’yi davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, Tapu ve ... Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi,Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.