Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10761 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23719 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2009/413-2013/413Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 15.04.2014 günü temyiz eden davacı vekili Av.B.. O.. ile aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R -Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgeler, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi kurulu raporuna göre; dava konusu taşınmazlara davalı idarece park ve yol yapmak suretiyle fiilen el atıldığı, 1955 yılında çekilmiş 567 film 19-20 resim numaralı hava fotoğraflarının stereoskopik olarak incelenmesinde taşınmazların imar planında park alanı olarak ayrılan bölümlerinin o tarih itibariyle de park olarak kullanıldığı, ancak yol olarak ayrılan bölümlere el atılmadığı, dava konusu parsellerin İmar İdare Heyetinin 1959 tarih ve 739 sayılı kararı ile onaylanan imar planında kısmen yeşil alan, kısmen de yol olarak ayrıldığı, 40800 nolu parselasyon planı ile kamulaştırılacak alan olarak kamulaştırma cetvelinin düzenlendiği, ancak kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, dava konusu taşınmazların park olarak el atılan bölümleri yönünden 221 sayılı Yasa gereğince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Taşınmazların yol olarak kullanılan kısımlarına 09.10.1956 tarihinden önce el atıldığına ilişkin delil bulunmadığından, bu bölümler yönünden işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.